Adrasan olasılıkla Luvi kökenli bir sözcük olup, benzeri bir isim (Adrasos) Klikyada Mut ilçesi yakınlarında da bilinmektedir. Adrasan adı ve yöredeki yerleşim kalıntıları ilk çağlara dayanmasına rağmen, ad ilk kez – Atrasas şeklinde – İ.S. 1400 civarında belgelenmiştir.
İsim burada büyük Adrasan burnu için kullanılırken, Piri Reisin 1521 yılında kaleme aldığı Kitab-ı Bahriye adlı eserinde Adrasan Limanı ile özdeşleştirilmiştir. Piri Reis, Adrasan Limanının diğer isminin Venedik Limanı olduğunu söylemektedir. İtalyanca yazılmış pek çok denizcilik kitabı bu bilgiyi doğrulamaktadır.
Adrasan Limanı, Hüseyin Saraçoğlu’nun ifadesine göre “büyük gemilerinde emniyetle barınmasına elverişlidir ve bütün Antalya Körfezinin en muhafazalı limanıdır.” Burası farklı zamanlarda çeşitli ismiler almıştır. İlk çağda liman için kullanılan isim “Siderus Limen”, İ.Ö 350 civarında yazılmış bir denizcilik kitabında (Pseudo – Skylaks) zikredilmektedir. Limanın kuzeyine açılan Adrasan Burnu ise aynı eserde Siderus Akroterion adıyla anılmaktadır.
Roma dönemine ait denizcilik kitabında Sulu Adanın (Krambousa) 30 stadia (yak . 7,5 Km) kuzeyinde Posidarisus adında bir yerleşimden söz edilmektedir. Verilen mesafe Adrasan Koyuna denk düştüğü için Posidarisus, koyun kuzeyinde yükselen Kız Kalesi Tepesinin üzerlerinde bulunan yerleşimle özdeş olabilir. Bu tepenin üzerinde ve dik yamaçlarında yer alan çok sayıda bina kalıntısı, buranın ilk çağ ve orta çağda iskan edildiğini gösterir. Tepenin üstünde hala iyi durumda olan Bizans Kalesi, Osmanlı döneminde de kullanılmıştır. Adrasandan kalkan Turlarımız ile bu kasaba ve birbirinden güzel koy ve tarihi yerleri doya doya gezebilirsiniz.